بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَقُولُ يَٰلَيۡتَنِي قَدَّمۡتُ لِحَيَاتِي ٢٤

“Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der.

– Diyanet İşleri

فَيَوۡمَئِذٖ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُۥٓ أَحَدٞ ٢٥

Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez.

– Diyanet İşleri

وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُۥٓ أَحَدٞ ٢٦

Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.

– Diyanet İşleri

يَٰٓأَيَّتُهَا ٱلنَّفۡسُ ٱلۡمُطۡمَئِنَّةُ ٢٧

(Allah, şöyle der:) “Ey huzur içinde olan nefis!”

– Diyanet İşleri

ٱرۡجِعِيٓ إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةٗ مَّرۡضِيَّةٗ ٢٨

“Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!”

– Diyanet İşleri

فَٱدۡخُلِي فِي عِبَٰدِي ٢٩

“(İyi) kullarımın arasına gir.”

– Diyanet İşleri

وَٱدۡخُلِي جَنَّتِي ٣٠

“Cennetime gir.”

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu